İyi günde de kötü günde de birbirlerine yaslanan üç iyi arkadaş, 40 yaşına girmenin eşiğinde hayatı, aşkı ve kaybı deneyimlerken bir arada durur. Cha Mi Jo, Gangnam'daki bir kliniğin baş dermatoloğudur. Varlıklı bir ortamda, şefkatli bir aileyle ve isteyebileceği her şeyle büyümüş sıcak bir karakterdir. Jung Chan Young oyuncu olmayı hayal ediyordu ama sonunda oyunculuk öğretmeni oldu. Konuşma tarzı açık ve sert görünse de sözlerindeki samimiyet onu nefret edilmesi imkansız bir karakter haline getiriyor. Jang Joo Hee bir büyük mağazanın kozmetik müdürüdür. Çekingen kişiliği nedeniyle henüz gerçek anlamda romantik bir ilişki yaşamamıştır.

Daha önce hiç biriyle çıkmamış, ancak gizemli bir çocuktan ilk aşk itirafını alan 16 yaşındaki So Dam'ın gençlik aşkı. Masasında uyurken ona gizlice itiraf eden çocuğu arıyor.

24 kadın polis memuru, itfaiyeci, koruma, asker, sporcu ve dublör, uzak bir adada hayatta kalmak için yarışmak üzere mesleğe göre bir araya geliyor.

Seok Woo, kızı Soo An ve diğer yolcular, Güney Kore'deki feci bir virüs salgını sırasında Seul'den Busan'a giden bir KTX treninde (yüksek hızlı tren) mahsur kalırlar.

Chopkhun, uzun süredir birlikte olduğu partnerinin hem aldatmasına hem de ortak YouTube kanallarını ele geçirmesine hiç ihtimal vermez. Ancak Chopkhun, onu geride bırakmaya kararlıdır ve yeniden başlamak için kolları sıvar—ilk adım olarak yeni bir ekip kurar. Şaşırtıcı bir şekilde, ünlü kameraman Intouch ekibe başvurur.

Cinayet Günlüğü, Bong Joon-ho'nun yönettiği 2003 Güney Kore yapımı drama filmidir. Film 1986 ve 1991 yılları arasında Hwaseong, Gyeonggi şehrinde geçen ülkenin ilk seri cinayetlerinin gerçek hikâyesini temel alır. Filmin sinematografisi ve Song Kang-ho'nun performansı geniş ölçüde beğeni kazanmıştır.

Kariyerinde ve aşk hayatında hayal kırıklığına uğrayan Mo Yi, tesadüfen çocukluk velinimeti You Yu ile yeniden bir araya gelir ve birlikte yaşamaya başlarlar, birbirlerini daha iyi bir insan olmaya teşvik ederler ve birbirlerine karşı bir sevgi geliştirirler, ancak You Yu'nun başka bir zaman ve mekândan geldiğini beklemez. Kaderlerinin çarkları yeniden dönmeye başlar.

Peninsula, Train to Busan'daki zombi salgınından dört yıl sonra geçiyor. Kore yarımadası harap olmuştur ve yurtdışına kaçmayı başaran eski bir asker olan Jung Seok'a geri dönmesi için bir görev verilir ve beklenmedik bir şekilde hayatta kalanlarla karşılaşır.

Genç bir adam, ölmek üzere olan büyükannesine bakmak için işinden ayrılır. Ancak, sadık bir torun rolünü üstlenmesi sevgiden değil, milyonlar değerindeki önemli bir miras içindir ve zaman dolmadan önce talepkâr büyükannesinin gözbebeği olmak için büyük çaba sarf eder.